19 Kasım 2009 Perşembe

on



Ya bu online ilişki neden yürümüyor ya?



-pıt pıt pıt (Parmaklar masanın üzerine vurmaktadır.)

-Tik tak tik tak tik tak (Olası eski bir saat duvarda işini görmekte yani zamanı göstermektedir. Amma da gürültülüdür ?)

-Hadi bekliyorum yazsın artık. Msn’i away görünüyor ama daha demin facebookta profil fotosunu güncelledi. Yok bişiler var kesin!

Msn penceresine küçük bir ikoncan girilir:
-:D
-ŞŞT , naber?

-Yok cevap yok, ne halt yiyor acaba?
-Bu esnada oje sürülür, renk beğenilmeyerek asetona başvurulur, sonra aslında o renk gayet güzeldi denilerek tekrar aynı oje sürülür. Çıkarıldıktan sonra tekrar sürülen ojenin numarası ha 301’dir ha rakı beyazı. Umrumda mıdır? Yoooo..
-Kafa dağıtmak için Lise kitaplarını karıştırıyorum. Asurlular, Babiller, .. Vay be medeniyetler medeniyetler medeniyetler...
-Hay ben bu online mesajlaşmaya.. Medeniyet dediğin tek dişi kalmış canavar!
-Uff kredi kartı borcum ya.
Ve beklenen an: -Mesaj gelir
-babe naber?
- [ (-*#&4958## ben senin babe’ine) 5 dk bekle bakalim. Ben seni ne kadar bekledim. ]
-aa selam ya naber? – (Umursama bir Japon adasidir. :)
-İyi nolsun napiosn?

-Napiim çıkıyorum şimdi evden. Senden naber canimm? "Belli Etmeme bir İtalyan hanfendisidir.)"

-Ooo nereye bu saatte?

-(Devreler atabilir kimi zaman)Ne o hesap mi soruyorsun?

-Eee Sen çok şımardın, bizi de saymıyorsun artık. Bu saatte ne yani?

- Dınnnnnnnn. Ruhun büyük gongu çalar. Ego büyür, büyür ve Çin’deki yeni yıl kutlamalarındaki dans eden insanlarla dolu olan rengarenk Ejderha gibi dansetmeye başlar.

-Ben en güzeliyim, efet,
Bu herif , evet, bu herif hayatının amacini Tuğçe’yi istemek olarak belirlemeli. Ben ki elimi sallasam ellisi. Yok yok ne ellisi yüz yahu.
Haydi kalk dansett.
Az önce yırtınır gibi mesaj bekleyen sen değilmişcesine danset.
Oh oh, en özgür benim. .
En istenesi.
İstemeliler beni.
Ben istenmezsem nasıl bilirim değerimi?
-TV’de çokça izlenmeyen manyak bir kanal açılır. Yakılır bir sigara. Kültablasının dolması umursanmaz. Aylardan hangisi olduğu, günlerden hangisinin kaçıncı saat diliminde olunduğunun da önemi yok. "Kıçım kurudu be bu sandalyede. "
-O kadar!

-Yak bütün fotoğrafları, bana ait bütün eşyaları
-Bir günaah gibi gizlediiim seniii.
Anlatacak bişi çıktı kızlara. Ya ben bu çocuu napicam ?
Seviyorsun kuşum.
Ya evet de..
msn penceresi eski bir yalı penceresi gibi içeriye doğru kapanır. Ruhum daralır ama denizi izlerim içimde en nihayetinde.
-Çıktım ben görüşürüz sonra.
-peki.bye.
evden mevden çıkılmaz.
Buzdolabına gidilir. Atıştırılacak bişiler aranır.
Hah!
çok çok çokonaat
çokonatın lezzeti bambaşkaa..