23 Nisan 2009 Perşembe

mini bir blackberry hikayesi


Karraaa Berry Hanginiizz? Çıksın hemen... Yoksa hepinizi teker teker kazığa oturturummm!

Mini bir kazık yeme hikayesi:
Şu fotoğrafa bir bakın!

Alelade birisinin blackberrysi gibi duruyorsa gelin kafama bir tane patlatın! Belli ki sanatsal bişeyler peşindeyiz di mi?...Benim bu blackberrynin sahibi...Benim ulen!


Öyle gri , sönük , pısık bir telefon olarak kullanmak istemedim onu, renk katmak istedim ona, coşku duymak istedim onunla belki de...

Bunu yapan Tuğçe Japonya'da olsaydi , telefonunu kişiselleştirebilmekteki bu usta kabiliyetiyle Osaka sokak arası aykırı teknolojik aygıt süsleme sanatlari dalında ödül bile kazanırdı... Ama burada, Türkiye'de işi zor... Şirket telefonu da bu şekilde kullanılır mıdan tutun, şuna bak şuna şunacıların dilinden bir türlü kurtulamadı. İlkokul çocuğu muamelesi gördü, yeni yetme kız oldu, sıfatları, yaftaları yedi de yedi...

Oysa teknoloji kişiselleşmek istiyor artık.Herkes gibi olmak istemiyorum. Yanan, sönen, renkli, değişen, ilginç, daha da ileri, hepsi, ya da hiçbirisi, çok acayip, teknotronik, diskotopumsu ...
Hepsini bir bünyede isteyebiliyoruz artık bir nefeste. Bunu ortada bağırarak istiyoruz, bizim için tasarlıyor/geliştiriyorlar...
Artık süsler misin, pullar mısın sana kalmış.. Keyif değil mi_? Ben süslerim... İstersem hıdrellezde ağaç niyetine ortaya koyup üstüne çaput bağlarım.. Var mı?
Noelde sanal yılbaşı ağacı gibi süslerim...



Dış gorunus yaninda elbette benim icin islevsellik de onemli! Bu konuda hep daha iyisini istiyorum. Soyle ki ; 444 lu numaralar ciktigi zaman cok sevinmistim. Daha kolay, akilda kaliyor.. İşlevsel..
Koy 444 yanina 4 adet harf, bünyene uygun.. Olsun sana markanin telefonu...
444 YENI
444 SUŞİ
444 KING

Ara gelsinler kapina...

Çok kolay
Sayılardan herbiri belli bir harfe denk geliyor...
K 5’te, I 4’te,N 6’da, G için yine 4



Blackberryciler,
Türkiye'ye toplantılara geldiginizde telefonuma dik dik bakacağınıza , 444 lü numaralari da düşünerek iş yapacaktınız ki benim ağzıma düşmeyecektiniz... Şimdi ben blackberryimin o müthiş tuş takımıylaaa, 444 KING'i buluşturup arayamıyorum. Hiçbir harfine hiçbir sayı denk gelmiyor... Sonunu getirdiniz 444 lerin ..Bana kazık attınız!

444 AYIP
444 DIMI
444 YAHU




Ne dinledim:

John Legend - I used to love you
Baby when I used to love youuu .

12 Nisan 2009 Pazar

Hayallerim, fallar ve ben...

“Ha ev kadınısın, ha kariyer cadısı..
Oturma popounun üstünde, parlatasin tüm fayansı
Sana o oğlan en alasından jest yapacak
Sen önce sil evi parlat köşe bucak”


Pazar günü, hızla geçen iki günün ardından, evde yaylana yaylana bir hal oluyorum... Keyiften çatlasam evin işlerini kim yapacak? Sonunda her zamanki gibi en alakasiz yerden temizliğe ve toparlanmaya başlıyorum. Balkondan! Sanki orada yaşıyormuşcasına tüm gün...

Karar ver kadın! Temizlenecek istikamet mutfaktır öncelikle.. Hadisene ileri!

Süpürge, vileda & kovasi ve ben mutfağa doğru ilerliyoruz...Arkada süvari marşını mırıldanan arkadaş, kes sesini yahu!

Önce mutfağın yerlerini elektrik süpürgesi ile süpürüyorum... Sonra buzdolabina doğru bir bakış fırlatıyorum... Sonrasında bir anda bir baş dönmesi... Bir beyazlık ... Neler oluyor anlamadan...

Kendimi başka bir alemde buluyorum...

Fallar alemi...
Orada konuşmalar başlıyor..
Olay benden bağımsız gelişiyor...
Film gibi izliyorum...

İS: Nereden düştün arkadaşım şimdi bu aleme? (İçimden bir ses bana sesleniyor)


Tam cevap verecekken , başka bir ses çıkıyor aradan.. Sanki bir çingene gibi...

Ç: Buzdolabinin üstünden bee abim..

İS: O ne şimdi yahu , ne alaka?

Ç: Aylarca biriktidiğim falım sakızlarının kağıdı be abi! Atmaya kıyamadım! Hepsi buzdolabinin ustundeki magnetlerin altında , yanında, ucunda... Gelecekten haber getiriyorlar sanki...

İS: Seni Allah’ın cezası.. Nasıl bir iştir bu, ne alaka?

Ç:Ya hiç sorma , hiç anlatamam , utanırım be abim...

İS: Ya söyle be kızım, neyin nesiymiş?..

Ç: Tamam o halde yazayım sana ha? Öyle daha az utanırım

İS: Tamam be canim ,sen yaz da yeter ki anlayalim

Ç: Diyor ki bir tanesi

Bir gençle tanışacaksın
Kaderinle barışacaksın
Size ait mini butikte
Onunla çalışacaksın


İS: Vay vay vay, demek maniler var bu şekilde... Neymiş (kahkahalar) ? Kızımız fallara gönül bağlamış... Mini butik otel sahibi delikanlı ile iş ortaklığı yapacaksın....Onun gönlünü çalacaksınmıymış mış mış da mış?...

Ç: Aman be abim utandırma dedik ya bee ,dur bu da var ama:

Beş güzel ev alacaksın
Kira zengini olacaksın
Koş piyango bileti al
Bu kez şansı bulacaksın


İS: OOO işin rengi değişti şimdi... Demek piyango talihlisi gayri menkul sahibi kadın olaraktan kira yiyeceksin... Sen sperm bankasından çocuk da yapmaya kalkışırsın şimdi...Kız yoksa geleceğin Manukyan’ı mı olacaksın ? Tövbe deee...

Ç:Dur dur aslında esası bu !

Mal dersen mal, iş dersen iş
Hep özel okullara gitmiş
Gençliği hızlı geçmiş ama
Şimdi hepsine tövbe etmiş


İS: Kim bu huzuru arayan arkadaş? Bak demek ki senin de tövbe demenin vakti gelmis...Ama bu arkadaşın da içi geçmiştir şimdi tövbeler ettiyse... Sütlerden ağzı yanmışsa senin gibi yoğurdu üfleyerek mi yiyecekmiş?

Ç: Abim ayıp ettin şimdi ama benim nerem yoğurt...Sensin yoğurt be abim..
Sen beni dinle karlı çık abim...

Bu akşam bir hayale dal
Kalbini denizlere sal
Rüyanda git onun yanına
Elini tut ve öyle kal


İS:Ha be kız! Bu çok güzel bak...Kimse o artık gidersin yanına anca RÜYALARDAAAA...

Sen bu gidişle... (kahkahalaaar)

Ç: (Ağlamaklı) Neden bu kadar dalga geçtin be abim? Yüreciğin de mi yoktur?

İS: Yok be kız, dalga geçiyorum işte .. Sen de ne hemen darıldın? Hadi devam et , söz dalga geçmek yok...
Ç:
Karşınızda berrak bir deniz
Su , aşkınız gibi tertemiz
Dalgalar kıyıya vururken
Siz konuşup güleceksiniz


İS: Oh oh ne ala... Oturursunuz kumlara...Koyarsınız yanınıza kahverengi şişeli Efeslerinizi, çatarsınız keyfinizi bee...Bak en çok hoşuma giden bu oldu şimdi..Heyyy yavrum heyy...

Ç:
Irmağa son durak okyanus
Okyanusun içinde bir yunus
Onun gözleri konuşunca
Sen aşkı haykırır gibi sus



İS: Kız sen beni deli ettin! Aç bakayım şu buzdolabini... Aç iki bira, iki nefes alalım.. Hey yavrum heeyyy
Falımız fallanmış işte... Ne desen nafile...


Bir anda kendime geliyorum...İç ses nerede , yoksa çingene mi oldum da çiçekleri sahipsiz mi biraktım, neredeyim ben hay Allahım diyerek etrafıma şaşkınca bakıyorum...1 saat geçmiş neredeyse ve ben hayaller alemine benimle geçememiş ve gerçek dünyada iş yapmayı bekleyen süpürgem ve viledam ile göz göze geliyorum...Onlar da bana bir mani okuyacaklarken onlara mani oluyorum...
Gelin gerçek dostlarim...
Nankör tozlara, pisliklere son!
Ev işi nankör...
Kedi gibi mübarek

Sevinçle ev işi yapıyorum... Bu da fallara kalsa işimiz zor...Ama yine de bunun için de bir şeyler uydurmayı ihmal etmiyorum...

Haydi ev işine
Tak viledayi peşine
Görecek seni pek hamaratsin
Onunla dünya gezisi yapacaksın...

Bunu yazarken ne dinledim?
Digiturk NuJazz (Kanal 436)
**Nutropic – We’ve got IT